Sinossi
Il secondo volume del Quartetto ottomano, l'affresco dello scrittore turco Ahmet Altan, segue le vicissitudini dei personaggi che avevamo conosciuto nel primo volume, "Come la ferita di una spada". Ne emerge un quadro della crisi dell'impero ottomano all'inizio del '900, attraverso le storie intrecciate di personaggi vivissimi alle prese con amori tormentati, intrighi e rivolte. Questo secondo romanzo si apre subito dopo il tentativo di suicidio di Hikmet Bey, figlio del medico personale del sultano, mentre cerca di dimenticare la donna all'origine della sua tristezza, la sua sposa, la bellissima e superba Mehpare Hanim. Mentre in un ospedale di Salonicco Hikmet ritrova lentamente le forze e la voglia di vivere, le cose cambiano nella capitale ottomana. Il potere del sultano è minacciato, si prepara la rivolta, le strade di Istanbul diventano teatro di ogni violenza. Siamo alla vigilia di un episodio della fine dell'impero: la controrivoluzione del 31 marzo 1909. Il lettore si ritrova così trasportato in un affresco allucinante dove la Storia si svolge attraverso i ritratti e i destini di una moltitudine di personaggi a tutto tondo. Ciò che colpisce è anche l'attualità di questa storia. A oltre cent'anni di distanza da quegli eventi, la Turchia contemporanea resta alle prese con problemi e situazioni che vengono da quell'epoca e ancora ne portano i segni evidenti.
- ISBN:
- Casa Editrice:
- Pagine: 509
- Data di uscita: 08-05-2019
Recensioni
Ahmet Altan'ın İttihat ve Terakki dönemini anlattığı dörtlemenin ikinci kitabı İsyan Günlerinde Aşk. Eski bir köşkte ölü büyükleriyle konuşan Osman, 31 Mart Vakasının perde arkasında yaşananları okuyucuya aktarırken, sanki yüz yıl öncesini yaşıyormuş gibi hissediyorsunuz. Leggi tutto
" Unutmayınız ki, günahın en tehlikelisi, en basit ve en masum gözükenidir; insan, ruhunu büyük günahlara karşı daha kararlı bir şekilde kapatabilir, ama küçük günahlar, işte onlar, içimize sızacak bir yer her zaman bulabilirler ". (s. 25) " ...gelecek konusundaki bu korkunç bilgisizliğimiz olmasa nasıl Leggi tutto
Tarihe baska bir pencereden bakilabilecegini ve her insanla empati kurulabilegini gordum bu kitapta. Insanlari elestirmenin onlarin yasadiklarini yasamadan kolay oldugunu gordum. Serinin devamini en kisa surede okumak istiyorum. Hem ask hem siyaset hem de tarih hepsi bir arada...
Dostluklar ve aşklar, ağır baskılar altında, üstüne basıldıkça büyüyen tuhaf ve sihirli bitkiler gibi çabuk serpilip gelişir; yaygın ve büyük tehditlerin, tehlikelerin, korkuların yaşandığı zamanlarda, bu dehşet dolu olaylar insanları, dışına çıkılması mümkün olmayan sıcak bir sera gibi içine alır v Leggi tutto
Kitabı sevdim ama çok mu sevdim yoksa az mı karar veremıyorum 🤤 Bazı sayfalar da harıka dedım bazı sayfalarda “ahh bu kitabı bitiremeyecegım “ dedim ... 31 Mart vakası ile ilgili çok şey öğrendiğim kesin 🌟
Rastlantı sonucu bundan önce "Kılıç Yarası Gibi" romanını okumuştum. Bu onun devamı niteliğinde. Kurgu, anlatım çok güzel. Tarihi gerçeklere tutturulmuş bir aşk hikayesi. Aslında birden çok aşk hikayesi. Tarihi gerçekler her zaman olduğu gibi yoruma açık olabilir.
Ne yalan söyleyeyim, sanki senelerdir bu kitabı okuyormuşum gibi hissettim. Bu yüzden yarım puanı kırdım. Diğer yarım puanı da yazarın olaylara çok fazla müdahale etmesi yüzünden kırdım. Onun dışında olay örgüsü ve dönemin özellikleri iyi işlenmişti. Ayrıca karakterlerin psikolojilerine inanılmaz bi Leggi tutto
Citazioni
Al momento non ci sono citazioni, inserisci tu la prima!